Kalp ameliyatları ve plastik cerrahi birbirinden çok uzak konular gibi algılansa da, aslında plastik ve rekonstrüktif cerrahi, açılmış olan problemli tüm yaraların tedavisiyle uğraşan bilim dalıdır. Dolayısıyla kalp ameliyatları veya halk arasında bilindiği üzere koroner bypass ameliyatları sonrasında göğüste bir yaranın açılması veya göğüste akıntılı yara olması durumunda da plastik ve rekonstrüktif cerrahlar devreye gireceklerdir.
Göğüsten yara açılması belki çok nadir karşılaşılan bir durumdur ama unutulmamalıdır ki her yıl ülkemizde 1000-1500 civarında göğüste ameliyat sonrası yara akıntısı ya da yara ayrılmasıyla ortaya çıkan bir hasta grubu var. Bu hasta grubu, göğüs kafesindeki bu yarayla, ki bu yaranın tabanında da maalesef kalp var, ortalarda dolaşmakta ve her an enfeksiyona açık halde gezmekteler.
İşte plastik ve estetik cerrahlar bu dönemde, ki ne kadar erken müdahale edilirse hasta için o kadar iyidir, devreye girerek kalbin veya bu yaranın üzerine uyguladıkları özel pansumanlarla yarayı ameliyata hazırlamakta ve arkasından gene kişinin kendi vücut dokularından, ki bu çoğu zaman kasları olmakta, yaptıkları örtülerle, göğsün üzerindeki bu yaraları başarıyla kapatmaktalar.
Bu kapanma sayesinde, kişi hem göğüs kafesindeki bu yaradan kurtulmakta, hem de kalp ve oradaki ana damarları ve organları tehdit eden enfeksiyon riskinden kurtulabilmekte. Eğer bu yara kapatılmayacak olursa, bu kişiler çoğu zaman yaygın enfeksiyondan ya da büyük damarların kanamasına bağlı olarak kaybedilebilirler.
Dolayısıyla koroner bypass ya da göğüs kafesini ilgilendiren herhangi bir ameliyattan sonra akıntılı yara ya da yara açılması problemleriyle karşılaşan her hastanın mutlaka kendi doktoruna gittiği gibi, bir plastik rekonstrüktif cerrahın da fikrini alması gerekmektedir.
|
Konu Hakkında Diğer Videolar
|